İyilik Yap Denize At
Temel ile Dursun sahil kenarında yürüyolarrmış. Birden denizden imdat sesleri
duyulmaya başlamış, birde bakmışlar adamın biri boğuluyo. Hemen denize atlayıp
kurtarmışlar ve kenara getirmişler. Temel sonra birden adamı tutup tekrar denize
atmış. Dursun şaşırıp sormuş; "Uy ne yaptın da?.." Temel de cevap vermiş;
"Eee dedemin lafidur iyilik yap denize at..."
Bunu duyan Temel:
-Uyy, haçan piz lazuz laz, alun pizu.
Uluslararası Kaçakçı
Hakim sanığa sorar:
- Uluslararası kaçakçılıkla suçlanıyorsun. Ne diyeceksin söyle bakalım?
Sanık sakin bir ifadeyle cevap verir:
- Tamamen iftira efendim. Biz Fenerliyiz. Uluslarası ne işimiz olabilir ki bizim?..
Maç Durumu
Temel ile Dursun maç sahasının önünde köfte satarken Temel bilet bulur. Dursun'a şöyle der. -Ula Dursun bu bileti al maçı öğren de gel der.
Dursun gider ve maçı öğrenip gelir durumu Temel'e anlatır:
-Direk dikiyler ortaya bir kabak koyiyler. 21 avanak peşine koşiyler. 2 direğin arasına girince gool diye bağıriyler bir de utanmadan kısa don giyiyler.
Futbol Konuşuruz
Dünyanın En ucra Köşesinde tek başına yaşayan bir bilge varmış.50 yıl boyunca kendini sakladıgı bu ıssız yede kimsecikleri görmemiş.Bir gün kapısı çalmış. Gelen adam benim IQ 200 demiş. Bilge ooh demiş gel içeri seninle quantum fiziği konuşuruz.
Bir vakit sonra başka biri gelmiş. Adam benim IQ 90 demiş. Bilge gel gel demiş seninle siyaset konuşuruz.
Derken üçüncü adam kapıyı çalmış. Benim IQ 5 demiş.
Bilge biraz düşünmüş ve cevabı vermiş.. Gel içeri seninle de Futbol konuşuruz.
Maç
İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri:
- Maça gitmiyor musun?
- Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun...
Diğeri :
- Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor...
6-0
6-0 biten galatasaray fenerbahçe maçından sonra gs li arif tanınmamak için yaşlı bir adam kılığına girer ve bır cafe ye gider. Cafe de yanına yaşlı bır bayan yanaşır ve : -"naber Arif" der.
Bunun uzerıne arif delirir nasıl tanıdı bu kadın beni diye düşünüp durur. Ertesi gün yine aynı cafede aynı kadın yanaşır arifin yanına yine -"naber arif" der.
3.gün arif cok değişik bır kılıkta gider cafeye ve yine aynı kadın yanaşır ve yine -"naber arif" der. Arif dayanamayıp sorar nerden tanıyosun beni diye.
Yaşlı teyze : -"olum ben bülent len" der.
Kazı
Hoca yer altına ahır yapmaya karar vermiş. Toprağı kaza kaza komşunun ahırına girmiş. Bir sürü öküz görünce koşa koşa karısına gitmiş:
- Hanım, hanım! diye bağırmış.
Müjdemi isterim. Eski zamanlardan kalma bir ahır dolusu öküz buldum..
42 Yıl
İki adam yolun iki tarafından birbirlerine doğru yürüyolarmış. İkisi de diğerinin
sağ ayağını sürüyerek geldiğini farketmiş ve karşı karşıya geldiklerinde
birbirlerine bakmışlar... Önce biri sağ ayağını işaret ederek şöyle demiş:
- Vietnam, 42 yıl önce...
Bunun üzerine diğeri de kendi sağ ayağını işaret etmiş:
- At pisliği 20 adım geride...
Ezik Mehmet
Teskere zamanı yaklaşmıştır. Aynı tertip askerlerden bazıları oturup bir karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet`e ayak işleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet`e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar:
- "Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?"
- "Evet."
- "Sen Osman, benim sigaralarımdan otlanmayacaksın değil mi?"
- "Otlanmayacağım."
- "Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?"
- "Yıkattırmayacağım."
Herkesten gerekli yanıtı alan Mehmet:
-İyi, ben de bundan sonra karavanaların içine hacet görmeyecegim..
Evli Değilim
Asker, komutanın karşısına çıktı, izin istedi. Komutan sebep sordu:
-Efendim, karım çocuğumuzun çok hasta olduğunu yazmış da...
-Yalan söylüyorsun. Çünkü karından gelen mektubu ben de okudum, hiç öyle bir şeyden bahsetmiyordu.
Asker selam verdi, tam kapıdan çıkarken döndü ve samimiyetle:
-Komutanım, dedi. İkimiz de yalancıyız anlaşılan, çünkü ben evli değilim.